Magnezyum Eksikliği ve Belirtileri Nelerdir? Takviyelik Blog Fotoğrafı 2

Magnezyum Eksikliği ve Belirtileri Nelerdir?

Hipomagnezemi olarak da bilinen magnezyum eksikliği, sıkça karşılaşılan sağlık problemlerinin başında yer alıyor. Amerikalıların yaklaşık yüzde 2’si, Magnezyum eksikliği yaşarken yetişkinlerin yüzde 75’i yeterli magnezyum almıyor. Üstelik bazı durumlarda yetersiz bir şekilde teşhis yapılmış olabilir çünkü magnezyum değerleri yeteri kadar düşmüş olmayabiliyor. Magnezyum eksikliğinin belirtileri kişiden kişiye göre değişen belirtilerdir. Magnezyum eksikliği ile ilişkili rahatsızlıklar diyabet, kronik ishal, çölyak sendromu ve kötü sindirim olarak bilinir.

Kas Seğirmeleri ve Kramplar

Kas ağrıları, kramplar ve seğirmeler; magnezyumun eksik olduğunun en önemli belirtileri arasında yer alır. En kötü senaryolarda ise magnezyum eksikliği; nöbetlere ve konvülsiyonlara neden olur. Bilim adamları, magnezyumun eksik olması durumunda alınan kalsiyum oranının artmasından dolayı birtakım sorunlar görüldüğünü iddia ediyor. Takviye gıdalar, magnezyum eksiğini gidermek için etkili olsa da yaşlı bireyler de bu takviye gıdalar çözüm yolu olmaktan uzaktır. Öte yandan kas ağrıları ve kramplarının kafein veya stres gibi birçok nedene bağlı olabileceğini de belirtelim.

Zihin Sağlığı Sorunları

Zihin sağlığı sorunları da magnezyum eksikliğinin sonuçlarından biri olabilir. Magnezyum eksiği, duygusuzluk ve ilgisizlik gibi bir takım duygu durum değişikliklerine neden olabilir. Magnezyum eksikliğinin şiddetinin artması, komaya ve sayıklamaya neden olabilmektedir. Öte yandan yapılan araştırmalar, düşük miktarda magnezyum tüketiminin depresyona neden olabileceğini de ortaya koyuyor. Tüm bunların yanı sıra magnezyum eksikliği, anksiyete bozukluğuna da yol açabileceği iddia ediliyor fakat bu konuda yapılan çalışmalar ise oldukça yetersizdir.

Osteoporoz ve Magnezyum Eksikliği

Osteoporoz, zayıf kemikler ve kemiklerin kolay kırılabilme riski ile bilinen bir hastalıktır. Bu konuda bilinen belli başlı risk faktörleri ise; yaş, egzersiz eksikliği, yetersiz D ve K vitamini alımıdır. Bu faktörlerin yanı sıra Magnezyum minerali eksikliği önemli bir risk faktörü olarak bilinir. Magnezyum minerali eksikliği direkt olarak kemiklerin yapısına zarar verebilir veya kemiklerin ana maddesi kalsiyumun eksikliğine de yol açabilir.

Tükenmişlik ve Kas Zayıflığı

Fiziksel veya zihinsel olarak tükenmişlik, magnezyum minerali eksikliğinin bilinen en önemli sebeplerinden biridir. Öte yandan, zaman zaman herkesin genel bir tükenmişlik yaşayabileceğini de belirtmek gerekiyor.

Bu durum da basitçe dinlenmeniz gerektiğini de gösteriyor olabilir. Kas zayıflığı ise Magnezyum minerali eksikliğinin daha spesifik bir semptomu olarak bilinir. Bilim adamlarının yaptıkları araştırmalara göre kas zayıflığı, kas hücrelerindeki potasyum miktarının azalması sonucu ortaya çıkar.  Dolayısıyla tükenmişlik ve kas zayıflığı, magnezyum eksikliğinin önemli bir yansıması olabilir.

Sizin İçin Tavsiye Ettiğimiz Magnezyum Ürünleri;

Yüksek Kan Basıncı

Magnezyum minerali eksikliğinin bir diğer belirtisi de yüksek kan basıncı ve tansiyon olarak bilinir. Tansiyon ve yüksek kan basıncı da kalp hastalıklarının önemli bir nedeni olarak dikkat çeker. Her ne kadar bu konuda insanlar üzerinde az çalışma yapılsa da hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, düşük magnezyum alımının yüksek kan basıncına neden olduğunu gösteriyor. Kısaca özetlemek gerekirse magnezyum eksikliği, yüksek kan basıncına neden olur ve yüksek kan basıncının görülmesi de kalp hastalıklarına neden olabilir.

Astım Hastalığı

Magnezyum minerali eksikliği, şiddetli derecede astımı olan kişilerde de görülebilmektedir. Öte yandan astım hastası kişilerde magnezyum oranı, astım hastası olmayan kişilere göre daha azdır. Yapılan araştırmalar, magnezyum minerali eksikliği solunum yollarında kalsiyum birikmesine neden oluyor ve böylece solunum güçleşiyor. Öte yandan bazı astım hastalarına magnezyum sülfat içerikli inhaler ilaçlar veriliyor. Böylelikle kişinin daha rahat bir şekilde nefes alabilmesi sağlanıyor. Kısacası magnezyum eksikliğinin astım açısından önemli bir risk faktörü olduğu düşünülüyor fakat bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.